ÜNÜ TÜRKİYEYİ AŞAN YARIM ASIRLIK LEZZET HAMDİ RESTORAN

Bundan 54 yıl önce Eminönü’nde üç metrekare salaş bir dükkânda başlayan Hamdi Restoran’ın kebap serüveni, bugün Şişli ve Beyoğlu’nda diğer iki şubesiyle birlikte devam ediyor

GASTRO TURKEY- Mehmet BİRETEK

Ünü Türkiye sınırlarını aşan Hamdi Restoran’ın kurucusu Hamdi Arpacı, bir ömür verdiği kebap için, “Kebabın en iyisi erkek kuzudan olur, ülkemizin en lezzetli eti, Trakya kıvırcık kuzu etidir” diyor. 1969 yılında Eminönü’nde küçücük bir dükkânla başlayan, bugün lezzetinin ünü ülke sınırlarını aşan, Hamdi Restoran’ın kurucusu Hamdi Arpacı, Urfa’nın Birecik ilçesinde 1943 yılında dünyaya gelir.

Kebabı daha çocukluk yaşlarında ailesinden öğrenir. Kebap işinin Birecik taraflarında hafta sonu, aileler arasında yapılan bir gelenek olduğunu, kebabı erkeklerin yaptığını, kendisinin de kebap konusunda becerisinin olduğunu, 1958 de İstanbul’a geldiğini, okul, askerlik bitince, 1969 yılının sonunda Eminönü’ndeki şimdiki restoranın az ilerisinde, otoparkın içinde üç metrekare bir yerde bu işe başlar. Kebaplarının lezzet severler tarafından çok sevilmesi ve artan talepleri karşılamak için daha geniş ve ferah bir mekâna ihtiyaç duyar. 29 yıl önce şimdiki yerine geçerek dükkânı büyütür. İlk önce hizmet verilen alanın zemin giriş restoran ve üst katı açılır, kaliteli, lezzetli ve müşteri odaklı hizmet verdiklerinden dolayı müşteri talebi sürekli artması sonucu, üst katları da devreye sokarak, bugünkü 6 katlı Hamdi Restoran’a ulaşılır. Yıllarca şubeleşmeyi hiç düşünmez. Son dönemde gelen ısrarlara dayanamayarak, Radisson Blu Pera ve Şişli otellerinin içinde iki şubeyi hizmete açar. 

Hamdi beye göre Kebabın iyisi kuzudan olur. Ülkemizin en iyi eti Trakya kıvırcık kuzusudur, biz de onu kullanıyoruz diyor. Yıllardır çalıştıkları kasaplarından bir yaşını geçmemiş erkek kuzu etleri alınıyor, yüzde 10 civarında bir dana eti karışımıyla kebaplar hazırlanıyor. Sebzeli kebapları da sadece yetiştiği ve en iyi olduğu mevsimde üretim yerlerinden getirtilerek yapılıyor. Bu yüzden her zaman her kebap türünü bulamıyorsunuz Hamdi Restoranda.

Eminönü’ndeki tarihi binasında misafirlerini ağırlayan Hamdi Restoran, özellikle teras katında lezzetleri eşliğinde çok özel bir de manzara sunuyor misafirlerine. Alkollü içki çeşitlerinin de yer aldığı mekânda, özel yemekli toplantılar için iki adet VIP salon bulunuyor. Kebap çeşitleri, humus, patlıcan salatası, ezme salata, patlıcan ezmesi, abugannuş, patlıcan söğürme, gavurdağı salatası vb. soğuk/sıcak mezelerle, kuru patlıcan dolması, içli köfte ve fındık lahmacunuyla daha başlangıçta damakları ve gönülleri fethediyor.

Hamdi Bey Fıstıklı kebabın mucidi benim diyor. Bir gün dükkânda kıyma çektirirken, Mısır Çarşısında kuruyemiş pazarlayan Coşkun diye bir arkadaşının elinde numune olarak getirmiş olduğu bir avuç fıstığı öylesine etin içerisine atarak etle beraber çektiklerini ve ortaya bambaşka bir kebap tadı çıktığını, müşteriler tarafından çok beğenildiğini, sonrasında da birçok işyerinin fıstıklı kebap yapmaya başladığını söylüyor. 

Hamdi Restoran Fıstıklı kebabıyla hayli iddialı olup, spesiyali olan sarma beyti ile de damakları şenlendiriyor. Adana ve Urfa kebabı dışında yaz aylarında Birecik’ten özel olarak getirtilen patlıcanlarla yapılan patlıcan kebabı, Mayıs-Haziran aylarında erik tava, yine Mayıs ayında yapılan keme kebabının yanı sıra sarımsak kebabı, soğan kebabı, yeni dünya kebabı, haşhaş kebabı gibi özel kebaplar, mekanın mutlaka denenmesi gereken lezzetleri arasında yer alıyor. “İyi kebap, çatal vurulduğu zaman tane tane olmasından anlaşılır” diyen Arpacı, Haşhaş Kebabı’nın isminin de buradan geldiğini söylüyor. Arpacı, “Haşhaş Kebabı’nın içinde haşhaş olduğunu sanıyorlar, aslında yok. Haşhaş Kebabı, bıçakla çekilen kıymadan yapılır ve en iyi kebaptır” diyor. Hamdi Restoran’ın lahmacunu da en sevilen lezzetler arasında yer alıyor ve özellikle kışın servis edilen spesiyal lahmacun, soğan, nar ekşisi ve cevizle yapılıyor.

Hamdi restoranda en çok sevilen lezzetleri fıstıklı kebap ve terbiyeli kuzu şiş, diyebilirim. Ben ikisini de denedim gerçekten fıstıklı kebap çok başarılı lezzetli ve görünümü çok güzel, yine terbiyeli kuzu şiş yağlarıyla birlikte kendini yediriyor. Burada malzemelerin büyük bölümü Güney Doğu’dan tedarik ediliyor. Salçaların hepsi ev yapımı. Genellikle Trakya kuzusu kullanıyorlar.

Tatlılarını da kendi bünyesinde hazırlayan Hamdi Restoran’da, kuru baklava, şöbiyet, kadayıf, cevizli baklava, havuç dilimi gibi tatlıların yanı sıra kış aylarında ayva ve kabak tatlısı da servis ediliyor. Mekâna özel olan ve yoğun fıstıkla sarılarak yapılan Hamdi Spesiyal ise oldukça seviliyor. Urfa künefesini ve baklava çeşitlerini denedim iç malzemesi fıstığı, şerbeti, çıtırlığı tam kıvamında lezzeti de harikaydı.

Hamdi Bey tam 80 yaşında bir ömür kebaba ve gastronomiye adanmış bir hayat. Bundan sonraki en büyük hayali doğup büyüdüğü topraklarda yani Urfa’nın Birecik ilçesinde kendine ait 3 dönümlük araziyi yanındaki araziyi de satın alıp biraz daha büyütmek suretiyle burada Gastronomi ve Mutfak sanatları meslek lisesi açıp, geleceğin aşçı, garson, pastacı, tatlıcı, fırıncı ve restoran işletmecilerinin yetiştirilmesini sağlamak.

Sizlerde eşsiz boğaz manzarasında tarihi binada özellikle teras katında keyifli ve lezzet dolu vakit geçirmek isterseniz buraya mutlaka uğrayın derim.

Uyarı! Bu sitede yer alan tüm içerikler, "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" uyarınca tescil ve koruma altındadır. Kısmen dahi olsa; basılı şekilde ya da internet üzerinde, izinsiz çoğaltılıp kopyalanamaz, alıntı yapılıp kullanılamaz. Ancak habere aktif link verilerek kullanılabilir. Aksi taktirde ADA Hukuk Burosu yetkilidir.